İş Sağlıgı ve Güvenliği

İş kazalarına "Dur!" deme vakti.

Sağlık ve güvenlik, sosyal gelişmenin en temel öğelerindendir. Sağlıklı ve güvenli ortamda çalışma hakkı en temel insan haklarından biridir.Çalışma yaşamında yer alan çalışanların sağlıklarının korunması, güvenliklerinin sağlanması için yapılan çalışmalara işçi sağlığı, iş güvenliği diyoruz. Ancak bugün Dünya ve Ülkemizde bu kavramın içeriğinin doldurulamadığını, görüyoruz.

İşçi sağlığı ve iş güvenliğinde temel amaç; çalışma yaşamında çalışanların sağlığına zarar verebilecek hususların önceden belirlenerek gereken önlemlerin alınması, iş kazası geçirmeden, meslek hastalıklarına yakalanmadan, rahat ve güvenli bir ortamda çalışmalarının sağlanması, çalışanların ruhsal ve bedensel sağlıklarının korunmasıdır.

İşçi sağlığı ve iş güvenliğinde temel amaç; çalışma yaşamında çalışanların sağlığına zarar verebilecek hususların önceden belirlenerek gereken önlemlerin alınması, iş kazası geçirmeden, meslek hastalıklarına yakalanmadan, rahat ve güvenli bir ortamda çalışmalarının sağlanması, çalışanların ruhsal ve bedensel sağlıklarının korunmasıdır. İşyerinde sağlık ve güvenlikle ilgili şartları sağlamak işverenin öncelikli ödev ve sorumluluğudur. Çalışanlarda alınan her türlü tedbire ve talimatlara uymakla yükümlüdürler. İlgili düzenlemeleri hazırlamak ve uygulanmasını denetlemek ise elbette devletin görevidir. Bu ise ancak tarafların uzlaşma içerisinde işçi sağlığı ve güvenliğinin önemine inanmaları ile mümkündür.

65

İş Sağlıgı ve Güvenliği Nedir ?

İş sağlığı ve güvenliği; işin yapılması sırasında işyerindeki fiziki çevre şartları sebebiyle işçilerin maruz kaldıkları sağlık sorunları ve mesleki risklerin ortadan kaldırılması veya azaltılması ile ilgilenen bilim dalıdır. Bir kuruluşun gerçekleştirdiği faaliyetlerden etkilenen tüm insanların (çalışanların, geçici işçilerin, alt yüklenici çalışanlarının,

ziyaretçilerin, müşterilerin ve işyerindeki herhangi bir kişinin) sağlığına ve güvenliğine etki eden faktörleri ve koşulları

inceleyen bilim dalı olarak tanımlanmaktadır.


1.İşyerlerinde işin yürütülmesi ile ilgili olarak oluşan tehlikelerden, sağlığa zarar verebilecek şartlardan korunmak ve daha insanî bir iş ortamı meydana getirmek için yapılan metotlu çalışmalar.
2.Genel anlamda, hem çalışanları korumayı (İş Güvenliği), hem de bütün işletmenin ve üretimin güvenliğini, yani etraftakilerin ve çevrenin korunmasını esas alan tedbirlerin bütünüdür.
3.İşyerinde çalışan işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamayı, bir başka ifadeyle, işyerinde doğabilecek, iş kazası ve meslek hastalıkları gibi her türlü riske karşı gerekli tedbirleri almayı, bu husustaki şartları yerine getirmeyi, bu hedefleri yerine getirmeye yardımcı olabilecek araç-gereçlerin noksansız bulundurulmasını öngören, genelde bunların uygulanmasından işverenin sorumlu tutulduğu ve/fakat işçilerin de, öngörülen tedbirlerle ilgi olarak usul ve şartlara uymalarını isteyen bir kavramdır.

İLO rakamlarına göre: Dünya' da 1,2 milyarı kadın olmak üzere 3 milyar civarında bir işgücü bulunmaktadır. Dünya' da her 15 saniyede 1, her gün yaklaşık 6 bin işçi iş kazaları veya meslek hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Her yıl yaklaşık olarak 360 bin kişi iş kazası, 1milyon 950 bin kişi ise meslek hastalıklarından dolayı yaşamını yitirmektedir.

2010 SGK iş kazaları ve meslek hastalıkları
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)'nun iş kazaları ve meslek hastalıklarına ilişkin 2010 yılı istatistikleri yayımlandı. yaklaşık 10 milyon çalışana ilişkin verileri kapsıyor. SGK verilerine göre 2010 yılında 62 bin 963 iş kazası yaşandı, 533 meslek hastalığı tespit edildi. Bunların 1.454'ü ölümle sonuçlandı. 2009 yılı sonuçları ile karşılaştırıldığında; meydana

gelen iş kazalarında yüzde 2 azalma, meslek hastalığı sayısında yüzde 24 artış olduğu görüldü. Verilere göre faaliyet grupları bazında sıralama yapıldığında, 2010 yılında en fazla iş kazasının 8 bin 150 kaza ile Kömür ve Linyit Çıkartılması faaliyetinde yaşandığı görüldü. Bunu 6 bin 918 kaza ile Makine ve Teçhizatı Hariç Fabrikasyon Metal Ürünleri İmalatı, 4 bin 621 kaza ile Ana Metal Sanayi izledi. En fazla iş kazasının yaşandığı iller sıralamasında ilk üç sırayı İstanbul (7 bin 991), İzmir (7 bin 942) ve Bursa (7 bin 580) aldı. Yaşanan iş kazalarının en önemli nedenleri; bir veya birden fazla cismin sıkıştırması, ezmesi, batması ve kesmesi, düşen cisimlerin çarpıp devirmesi, kişilerin düşmesi ve makinelerin sebep olduğu kazalar şeklinde sıralandı. Bu nedenlerle yaşanan kazalar, toplam kazaların yüzde 82'sini oluşturdu.

Verilere göre en çok iş kazası; [6] • Yaş gruplarına göre dağılımda 25-29 yaş grubundakilerde, • İşyerinde çalışan sigortalı sayılarına göre 1-3 arası işçi çalıştırılan işyerlerinde, • İşçinin son işveren nezdindeki çalışma süresine göre 3 ay-1 yıl arası kıdemlilerde, • 2. iş saatinde yaşandı. Meydana gelen iş kazaları sonucu yaşanan geçici iş göremezlik sürelerinin kişi başı ortalama 24 gün olduğu tespit edildi. Bu oran erkeklerde 24, kadınlarda 18 olarak hesaplandı.

Sonuçlara göre ölümlü iş kazası sayısı 2010 yılında da artış gösterdi. 2010 yılında bir önceki yıla göre yüzde 23 artış ile 1.444 kişi iş kazası sonucu yaşamını kaybetti. 2010 yılında iş kazalarında en yüksek ölüm oranı 264 ile "Bina İnşaatı" faaliyet grubunda meydana geldi. Bunu 133 ile Kara Taşıma. ve Boru Hattı Taşımacılığı, 107 ile Bina Dışı Yapıların İnşaatı, 104 ile Özel İnşaat Faaliyetleri izledi

36

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN (İSG) TEMEL İLKELERİ

3

temel ilkesi vardır.
1. Planlama:İş sağlığı ve güvenliği bir plan ve program içinde yürütülmelidir.Ne yapmak istiyoruz, nasıl yapacağız, ne zaman

yapacağız, neden yapacağız, işin neresinden bağlıyacağız, hangi donanımları ve bilgiyi kullanacağız, kimlerle işbirliği yapacağız gibi sorgulamalarla planlarımızı yapmalıyız.
2. Süreklilik:Yapılan bütün çalışmalar sürekli olarak güncellenmeli ve kesintisiz bir şekilde sürdürülmelidir.Özelliklede proses değişikliklerinde hemen başa dönülmeli ve önce planlar gözden geçirilmeli ve gerekli düzenlemeler hemen yapılmalıdır.
3. Metod:Bu çalışmalar teknik ve bilimsel yöntemlerle yapılmalıdır.

 

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ' nin (İSG) BİLİMSEL DAYANAKLARI

Üretim araçlarının tasarlanması aşamasından başlayıp, hammaddelerin üretim ve satış aşamasına kadar geçen süreçte mühendislik

bilimlerinin bütün dalları İSG'nin içinde yer alır.

İşyerinde insanlar çalıştığına ve iş kazaları ve meslek hastalıkları söz konusu olduğuna göre hem koruyucu hekimlik hem de tedavi edici hekimlik bütün dalları ile İSG'nin hizmetindedir. Üretim ilişkilerinde ekonominin yeri tartışmasızdır. Çalışan insanlar toplumun bireyleridir.İş ilişkileri, arkadaşlık ilişkileri, akraba ilişkileri, çalışanın hastalıkları ve aile bireylerine bunların yansımaları sosyolojinin başlı başına konusudur.

Psikoloji, doğrudan doğruya üretimin temel unsuru olan insan davranışları ile ilgilenir.
Hukuk, İSG ile tamamen iç içe geçmiştir.Çalışma hayatının düzenlenmesi hukuk kuralları ile olmaktadır.

Ergonomi, her türlü makine ve donanımın tasarımında, üretim alanına yerleşim düzeninin belirlenmesinde, çalışma ortamı koşullarının belirlenmesinde ve bunların insan anatomisi, insan fizyolojisi ile uyumunda önemli rol oynar.Gerekli olan uyumun sağlanması için nelerin ve nasıl yapılması gerektiğini ergonomi belirler.

Afrika'da her sabah uyanan bir ceylan kendi kendine "Ben bugün hayatta kalabilmem için en yavaş koşan ceylan ben olmamalıyım" aynı yerde yaşayan bir kaplan ise her sabah uyandığında, "Ben bugün hayatta kalabilmem için en yavaş koşan ceylan'dan daha hızlı koşmalıyım" diye sorar ve o günkü hedefini belirlermiş . Hızla globalleşen Dünya'da acımasız bir rekabet savaşı hüküm sürmektedir. Şirketlerin öncelikli hedefi bu savaş'tan galip çıkmaktır. Bu savaşı kazanmanın yolu ise, düşük maliyet, kaliteli üretim ve yüksek verimlilik kriterlerini şirket vizyonunun bir parçası olarak benimsemeleri ile mümkün olabilmektedir.
Bu kriterlere uymayan şirketlerin rakipleri ile rekabet etmeleri ve varlıklarını devam ettirmeleri düşünülemez.
Toplam Kalite Yönetimi sistemini vizyonunun bir parçası olarak belirlemiş şirketler geleceklerini sağlam temeller

üzerine oturtmuşlardır. Çünkü; Kalite karlılıktır, Kalite ucuzluktur, Kalite tercih sebebidir. Günümüzde, kaliteyi bir yaşam felsefesi olarak benimsemiş insanların oranı hızla artmaktadır. Dolayısıyla bu insanların

ihtiyaçlarını karşılama talepleri ve tercihleri de kalite yönünde olacaktır. İş Sağlığı ve Güvenliği; Toplam kalitenin bir parçasıdır. Çünkü kalite bir bütündür. Çalışanıyla, Çalışma ortamıyla, çalışma şartlarıyla, İş Sağlığı ve Güvenliği ile Çevre'ye duyarlılığı ile, Ürün kalitesiyle ve İnsan'a saygısıyla bir bütündür. Bu zincirin en önemli halkalarını oluşturan; çalışan, çalışma ortamı, çalışma şartları ve İnsana saygı; İş Sağlığı ve Güvenliği'nin çalışma alanıdır. Dolayısıyla, bir iş yerinde İş sağlığı ve Güvenliği kurallarına uyulmuyorsa o işyerinde düşük maliyet'ten, verimlilikten ve toplam kalite'den söz edilemez. Çünkü " Bir zincirin gücü, o zincirin en zayıf halkasının gücüne eşittir". Türkiye'de GSMH' nın %5 nin işverenlerin ve çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği kurallarına uymamalarından dolayı meydana gelen kayıplara harcandığını ortaya koymaktadır. Bu oranı şirket bazına indirdiğimizde İSG sistemini kurumuna yerleştirmeyen bir şirketin ekonomik kaybı yıllık satış hasılatı'nın %5' ne denk gelmektedir. Bu bir şirket için büyük kar kaybı demektir. Uluslararası Çalışma Örgütünün ve Çalışma Bakanlığının verilerine göre; Türkiye'de sigortalı işçilerde iş kazası sonucu ağır yaralanma ve ölüm oranı her bin kişide 5 dir. DİE verilerine göre ise bin kişide ölüm oranı 13 dür. Bu oran Avrupa ülkelerinde 1 dir.

Bu acı gerçek ülkemizde yeni İş kanununda İş Sağlığı ve Güvenliği konusuna önemli yer verilmiştir. Bu kanunla özellikle

İşverenlere önemli sorumluluklar yüklenmiştir.
4 857 sayılı yeni iş kanunun 77. maddesi; İşverenler; işyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliğinin sağlanması için gerekli

her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, çalışanları karşı karşıya bulundukları riskler, alınması gerekli tedbirler konusunda bilgilendirmek ve işyerinde İSG eğitimlerini vermek zorundadır. İş Sağlığı ve Güvenliği kurallarına uyulmayan bir işyerinde İSG konusunda alınmayan her tedbir için ayrı ayrı para cezası verilmektedir. Ayrıca ölümle sonuçlanan bir iş kazası meydana geldiği zaman işveren bilerek ve kasti çalışanın ölümüne

sebebiyet vermekten ( Taksirli ölüm ) 15 yıl hapis cezası ile cezalandırıyor.
Ağır yaralanmalı veya ölümlü bir iş kazasında işveren aşağıdaki tazminatlarla karşı karşıya kalacaktır.

 

1- Maddi tazminat
2- Manevi tazminat
3- Destekten yoksun kalma tazminatı
4- Rücu tazminatı
5- Ceza davası

 

İşverenler; İş Sağlığı ve Güvenliği kültürünü vizyonlarının bir parçası olarak kabul ettiklerinde, üretim ve kalite artışını, şirketlerin karlılığını, itibarını ve rekabet gücünü artıracaklardır. İşverenlerin İSG konusundaki duyarlılığı;

çalışanlarını bilgilendirmesi, işyerinde potansiyel tehlikelere karşı gerekli tedbirleri alması ve güvenli bir çalışma ortamı hazırlaması, iş kazalarını asgariye indirecektir. Ayrıca, bir işyerinde İSG çerçevesinde çalışanların sağlığına değer verilmesi onların motivasyonuna olumlu katkı sağlayacak, üretimde verimliliği artıracaktır. Tüm bunlara rağmen; hala İSG konusunda duyarsız olan işverenlerin ne kadar çok risklerle karşı karşıya kaldıkları ve ekonomik olarak ne büyük kayıplara uğrayacaklarını anlayamamış olmamaları son derece üzücüdür. Bunun sebebi ise işverenlerimizin ve çalışanlarımızın İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda yeterli bilgiye sahip olmamalarıdır

 

Registration

Register in to your account

Register

Authorization on the site

Sign in to your account